9 Haziran 2015 Salı

Mucizeler Yolculuğu II / Sınır Tanımayan Doğa


Biz insanlar sınırlar koymayı çok severiz. Ülkelerin sınırları vardır, bir de sınır kapıları, dünyamızı o sınır kapıları kadar küçültmeyi severiz. Sonra bir arsa alırız mesela, hemen etrafını çitle çevirir, sahipliğimizi belli ederiz, kendimize derme çatma da olsa bir kapıcık yaparız. Sonra o bahçeden dışarı uzanan dallar, göz hakkı mıdır değil midir üstüne tartışırız. Evlerimiz dört duvar, sınıflarımız dört duvar, sıralarımız dört köşe… Hep bir mülkiyet hep bir aidiyet derdimiz var bizim.










3 Haziran 2015 Çarşamba

Mucizeler Yolu I / Anadolu'nun Sınırları

“Karadeniz’de dağlar kıyıya paralel, Ege’de dik uzanır. Bu yüzden Ege’de kıyılar girintili çıkıntılıdır.”

Bu cümleyi ne zaman öğrenmeye başladık hatırlamıyorum bile, hatırladığım daha çok bu cümle üzerine çok düşündüğüm ve bu cümleyi bir türlü kafamda oturtamadığım. 


Sonra birgün, Gökova Körfezi’nde sürekli yaklaşan ama bir türlü bitmek bilmeyen burunları kürek çekerek aşmaya çalışırken bir aydınlanma yaşamıştım. Girintili çıkıntılı kıyılar ve denize dik uzanan dağlar! Evet, işte bunlardan bahsetmişti, bunca sene o dört duvar binalarda öğretmenler! Neyse ki şimdi  bu dağları görüyor ve hissediyordum. 

12 Mayıs 2015 Salı

Turcu var! Dalyan-Selçuk

Geçen sene bu günlerde Dalyan’dan İstanbul’a bisiklet, tren ve feribot ile yollarda olacağımız bir tur planladık. İstanbul’a vardıktan sonra Soma ile birlikte yine tedbirsizliğin ardından gelen çaresizliği yaşadık, Türkiye yine bize adaletsiz yüzünü gösterdi, neşemiz tükendi, günlerimiz karardı. Bu öyle bir konu ki nereden başlayıp nerede sonlandırabilirim bilmiyorum. O yüzden lafa giriyorum.

Soma’dan önceydi. O zaman paylaşamamıştım, bir yıl sonra paylaşıyorum.

Plan, yolculuk öncesinde ve yolda özellikle benim şehir merkezleri yakınında bisikletli olmak istemememden dolayı bazı değişikliklere uğradı.




6 Mayıs 2015 Çarşamba

Dalyan'dan Ayrılırken


İşte tam da paylaşımlık bir deneyim, bir yazı...

dalyandanayriliyoruz.biz çok keyifle ve severek, Serdar ile birlikte ortaya çıkardığımız bir proje oldu. Yaklaşık iki yıl Dalyan’da yaşayıp, bir düzen kurup sonrasında da çeşitli nedenlerle Dalyan’dan ayrılmaya karar verince ortaya çıkan bu çalışma bizim için manevi olarak hedeflerinin çok da ötesine geçerek tamamlandı.

Ağustos sonu başlayıp Ekim sonunda taşınmamız ile biten bu  projede idealimiz, Dalyan’dan sırt çantalarımızı alıp, ayrılmaktı. Fiziksel olarak bu hedefe ulaşamadık, ama bu hedef diğer edinimlerin gölgesinde kaldı J