15 Temmuz 2016 Cuma

Yeni'ye Doğru


Yeni’ye doğru umudun hikayelerinden biri benim için, bir ‘başka bir dünya mümkün’ hikayesi! Bu yeni ve başkalara inancım çok yüksek ve bu inandığım dünyanın yolu, sevgi ve paylaşımdan geçiyor. Emre de çok içten bir paylaşımcı bu yeni yürünen rotada. Eski düzenin hükümdarlığından nasıl adım adım uzaklaştığını anlatırken, hayata, insanlara ve kendine güveni özümüzdeki sevgiden geliyor bence. Çünkü her şeyin birbirine bağlı olduğunu kabul edebiliyorsak temel yasa sevgiden başka bir şey olamaz.



Emre’yi ilk blog yazılarından tanıdım ben, paylaşım ekonomisi ufak ufak hayatımıza yayılırken ‘eksi faizli borç vermek istiyorum’ yazısıyla çıkmıştı karşıma. O zamanlar ben Gökova’daydım, geziden önceydi, bu konulara benim gibi meraklı arkadaşım İsmet’le okumuştuk yazıyı. Bu yazılar hep birileriyle okunmalıydı bence, üzerine konuşup, heyecanı paylaşmak gerekliydi! Bir süre sonra Emre ‘topluluk desteği ile yaşam’ deneyine başladı. Kulağa çılgınca gelen bu fikirler beni çok heyecanlandırıyordu ve merakla sessiz sakin köşemden izliyordum Emre’nin geçtiği süreçleri. Hatta bu blog yazılarını da Çınaraltı’nda Serdar’a okuduğumu hatırlıyorum, Emre’yi henüz tanımadan önce, Begüm, Burcu, Bülent ve Emre’nin topluluk olarak yaşamaya başlayacakları Çandır’ın karşı kıyısı Dalyan’da! Derken biz de Dalyan’dan ayrılma sürecine girdiğimiz için çok kısa kısa kesişebilmişti yollarımız.

Bir kitabı okurken canlanan anıları olması da bir insanın oldukça ilginç ki benim için bu anılar Emre’yle paylaşılanlar değil, Emre’nin paylaşımlarının benim hayatımdaki anıları, gel de neşelenme J Kitapta Emre nasıl yola çıkma kararı verdiğinden başlayarak geçtiği süreçleri, yolları, çalışmaları, dinlenmeleri, toplulukları, topluluk hayallerini, yeni dünya hayallerini, armağan ekonomisini, derin düşünsel süreçlerini blog yazılarına dönerek, eski mektuplaşmalara yer vererek anlatıyor.

Benim de ilk başta yazdığım para konusu çok dikkat çekici bir konu ama aslında burada öz, dilediğin hayatı yaşayabilmek kitapta/ Emre’nin hayatında. Bunun için parayı da kullanmak gerekiyor, evet, çünkü bugün birisine çıkıp hayallerini sorsak ve bize keyifle hayallerinden bahsetse –eğer bahsedebilirse-, sonra desek ki ‘hayallerini gerçekleştirmek için önünde ne engeller var?’ cevap çoğunlukla para ve zamandır. Zamanın kısıtlı olması da çoğunlukla parayı kazanmak için çalışılarak geçen süredendir.

Tabii ki zaman kısıtından bahsederken konu çalışmamak da değil, konu dünyaya sunacağımız armağanlarımızı bulmaktan ve keyifle çalışıp, üretmekten  geçiyor. Dünyaya sunacağımız armağanlarımızı bulmak herkes için çok kolay olmayabilir, çünkü hiç böyle öğretilmedik ama işte burada kolaylaştırıcı olarak topluluk desteği giriyor devreye. Emre’nin hikayesinde birçokları için en dikkat çeken kısım topluluğun maddi desteği olabilir ama bence önemli olan o topluluğun varlığı ve verdiği güven. Böylece hayata güvenmek, yalnız olmadığını bilmek, sevgi ağının parçası olduğunu hissetmek. Her şey aslında öyle iç içe geçiyor ki armağan ekonomisi ile para alışverişi gibi gözüken aslında bir güven ve sevgi alışverişi haline geliyor.

Başka bir dünya ve başka bir kurgunun mümkün olduğunu görmeye istekli herkese ilham verecek bir hikaye Emre’ninkisi. Herkesin yolu ve yöntemi aynı olmayabilir, eleştirebilirsiniz, size uymayabilir yine de herkesin kendi özgün yolunu bulma cesaretini gösterip sorgulamaya, aramaya başlaması ya da yola çıkması için umut verici bir yaşam. Tüm bunlarla beraber gelen sorgulamalarla ortak noktalarda buluşabileceğimize inanıyorum, bunu herkes farklı şekillerde ifade edebilir, benim için doğayla, tüm canlılar ve insanlarla yaşanan bir birlik ve bütünlük hissi ki bu his benim savunmadan çekilip sadece sevgi ile yaşamama sebep oluyor.

Bu kitap da topluluk desteği ile basıldı ve ‘ederi yoktur, hediyesi çoktur’ der yazar ;) Bu ilişkiler ağında her şey öyle gerçek öyle samimi ki arayan gözler, sorgulayan zihinler için her şeyin nasıl birbiri ile bağlantılı olduğunu görmek için bir kapı aralıyor Emre, yeniye doğru yaşamıyla.


Sevgiler,

Nurdan

Kitabı tabii ki kitapçılardan değil, topluluktan bulmanız gerekiyor, kitabın facebook sayfasından kitabı kimlerden, nasıl temin edebileceğinizi öğrenebilirsiniz! https://www.facebook.com/Yeniye-Doğru-705802472894681/
Bendeki kitabı da hemen bir arkadaşıma veriyorum :)  


-------------------------------------------------------------------------------------------------

Yazar'dan bir not:

Kendi deyimimle, ana yoldan hızlıca değil de yan yoldan daha sakin ilerlemek olarak ifade ediyorum hayatımı. Benim gibi yan yolları seçen dostlarım da var çok şükür, yalnız değilim. Bu yan yolda masrafım, ana yola göre oldukça az olsa da yine de bu yol için de bazı girdilere ihtiyacım oluyor,  bir köy ziyareti ya da bir eğitim için ya da çok basitçe yaşamak için.

Sevgili arkadaşım Emre de benzer bir yaşamı sürdürmek için uzun zamandır armağan ekonomisini kullanıyor. Bana da ilham oldu aslında. Eğer yazdığım yazılar ya da yaptığım eylemler içinizde bir değer yaratıyorsa, benimle armağanlarınızı paylaşmanızı isterim. Bu bir cümle, düşünce, bir armağan ya da para olabilir.

İşte istemenin de zamanı gelmiş J Öyle güzel oturdu ki içimde yerli yerine, düşünün ki bu keyifle okuduğunuz bir gazetede yayınlanan bir köşe yazısı hem de görmek istemediğiniz reklam sayfaları yok. Eğer mutlu ettiyse bu yazı sizi, neden benimle armağanlarınızı paylaşmayasınız ki ;)

Lütfen bana yazın, nrdnkan@gmail.com 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder