4 Ocak 2016 Pazartesi

Başka Bir Dünyaya Düştüm Ben

 Size bu satırları filin kalbinden yazıyorum J

1,5 sene önce Dalyan’dan ayrılırken niyetim daha çok yolda olmak ve yeni insanlar tanımaktı. Her an verdiğim karara şükrediyorum.

Yol, son olarak Güneybatı Toplaşmasına götürdü beni. Fethiye’de Ak dağların eteğinde Tangala keçi çiftliğinde toplandı, şehirde tüketmekten sıkılmış, yorulmuş (siz nasıl tanımlarsanız artık) ve doğada üretmeye niyetlenmiş insanlar. Datça’dan Kaş’a kadar uzanan coğrafyadan toplaşmaya gelen yeni köylülerdi onlar. Aslında  toplaşmanın çok temel bir amacı vardı, tanışmak ve halleşmek. Peki bu ne demekti?

Birlik ve beraberlik için büyük bir adım demekti.

Akşam kocaman bir çember olduk, herkes nerede yaşadığını ve neler yaptığını paylaştı. Topluluğa neler sunabileceğini anlattı, üretimlerinden bahsetti. Neler neler çıktı inanamazsınız. Ekmekten peynirden tutun da keçeden, danstan, su hasadına kadar. Hepsini burada sayamayacağım ama bir insanın yaşamak için temel ihtiyaçlarından hemen hemen her şeye dokunan canlar vardı.  Peki bu ne demekti?

foto: Işıl Kayagül

Birlik olursak böyle bir ağın içinde birbirimize pek ala yeteriz demekti.

Hele bir de bu üretimlerin doğanın döngülerine saygılı bir şekilde yapıldığını biliyorsak, yerel kaynakları kullanıp, türetmek, üreticimizi tanımak ve onlarla gönülden bağlar kurmak hayatımızın her alanını kutsal kılmaz mı? Bu fikir beni çok heyecanlandırıyor, bu tek başına bir ürün üretmekten çok daha keyifli. Çünkü bu haliyle bir ürünü/hizmeti kimin için ortaya koyduğunuzu biliyorsunuz, arada inanılmaz bir bağ ve güven yaratıyor, alışveriş gerçek anlamını buluyor. Bir değer alıp, bir değer veriyorsunuz. Aynı zamanda bu pek çok yeni/eski yöntemi de beraberinde getiriyor, çiftlikten ayrılmadan önce yapılan takaslar gibi.

Yurdun her yanında buna benzer toplaşmalarla harekete geçme vakti geldi sanıyorum. Çünkü artık ben değil, biz demenin değerini anlıyoruz. Hatta sadece insan değil, toprak, su diğer canlar ve döngü diyebiliyoruz. Böyle bir niyet birliğinin ne kadar etkili olabileceğini gösteren bir toplaşma oldu benim için Güneybatı Toplaşması.

Hatta biraz daha özele girersem ben de Hasat Zamanı’nı paylaştım orada herkesle. Aklımın ucundan geçmeyen geri dönüşler aldım ve yine gördüm, bu öyle bir döngü ki herkes bambaşka bir yerinden tutup taşırsa bu sistemi o zaman hayalini kurduğumuz dünya, sistem (adına ne derseniz) bir ve bütün olabilir ve biz de onun içinde yerimizi fark edip şükran ve sevgiyle emeğimizi ortaya koyabiliriz.

Bu inanılmaz motivasyon ile geldiğim gibi hasat zamanının toprak sahiplerine çağrısını yayınladım ve bir gün içinde harika geri dönüşler almaya başladık bile. Bu da kesmedi Burcu’nun Bolobolo çağrısına kulak verdim, yine sanal dünyada da olsa ufak bir toplaşma yaptık ve o da nefes gibi geldi. Yeniden üretmeye başlamak için. Hemen kolları sıvadım eski işlerimi çıkardım, yeniden cam boncuk yapmaya ve bu kışı sıcak yuvamda yaratıcı üretimlerle can bularak geçirmeye niyet ettim. Nerede mi?


Nurdan

Bu arada toplaşma üzerine Emre’nin içinden sohbetler de duygularıma tercüman oldu, okumadıysanız, buyrun.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder